İki farkı mesaj, biri 22 Eylül 2018, diğeri de 22 Eylül 2016 tarihli. İkisini birden yayınlıyorum, kısa ve genelde antik Kürd inancı Alevilikle ilgili ve bağlantılı.
Biz Aleviler 72 Millete Aynı Nazarla Bakarız !
Yukarıdaki teraneyi şloganlaştıranlara soralım.
Bu 72 neyin nesi, ne yani dünya da sadece 72 adet ve tane mi millet var da, Aleviler bunlara aynı nazarda bakıyormuş , bakmamız lazımmış vs vs,
ve neden ?
Niye mesela 143 , ya da 6789, veya 007 millet değil de 72 ?
Bu hususta en çok sallayanlar da, zaten hiç bir fikri olmayanlar galiba.
Çünki Türk manipülasyon ve yalanları Kürd Alevinin zihninin kalan son kırıntısına da tecavüz etmiş te, ondan !
Siz eğer 72 millete aynı değeri veriyorsanız, o zaman bu 72 nin dışındasınızdır değil mi ?
Kafalarınızı bir anlık zihinsel aktiviteye programlayıp, şu şırınga edilen Tüklük ve Türk solu cerahatinden geçici de olsa kurtulmayı deneyin.
Bir daha ; eğer siz Alevi olarak 72 millete de aynı bakıyorsanız, o zaman bunlara bakanlar olarak siz kaçıncı millet olursunuz, 73 cü değil mi ?
Yani , bu durumda sizler, bu 72 sine de aynı gözle baktığınız milletten farklı olmuyormusunuz inancın kuramına göre ?
Yok eğer zaten bunların parçası iseniz, neden bir 72 tatavası tutturmuşsunuz, o zaman ''insan olarak hepimiz eşitiz'' deyip geçmeniz lazım.
Ya da ''biz dünyada şu sayıda millet olarak hepsine, hepimiz hepimize aynı nazarla bakarız'' demeniz lazım.
Ama demiyorsunuz.
Niye demediğinizi de araştırmıyor, araştırıp yazanlara da ne inanıyor, ne de saygı gösteriyorsunuz.
Tartışılacak kamyon dolusu husus var.
Ama evvela inançta Türklük arayan ya da içine tıkıştıranların kah kulaktan dolma, kah kasden Alevileri asimile ve anlayışsız gösterme amaçlı devlet imalatı uyduruklarından uzak durmak gerekiyor.
Ve sonra 72 millet ve aynı nazar vs ne demek olabilir, üzerinde kafa yorulur kanaatindeyim.
Qalandar/Qalender
1000 yıllarında yaşamış ve söylenene göre Gorani Kürdçesi( kimilerine göre Goranlar Kürd değil) şiirleri kayıt altında olan meşhur Baba lakaplı Tahir-i Üryan var malüm. (Gerçi son okuduklarım kendisinin Gorani yazmamış olabileceğine işaret ediyor, yeni notum) Kendisi Hamadan'lı, bu şehir 1100 sene evvelinin Kürd ana merkezlerinin en önemlilerinden. Kendisinin Qalandar olduğu iddia edilirmiş. Zira aynen onlar gibi, üzerine tam örtülü kıyafet giymezmiş.
Yarı çıplak ve derbeder gibi yani...
Ve bu sebeble kendisine üryan lakabı takılmış.
Gelelim bağlantılı olan asıl hususa; Shafi Kadkani, Qalandarlar arasındaki traş pratiğinin ( saç traşı olmalı) bir Mazdaki ve Sasani geleneği olduğunu yazmış.
Bu çok önemli bir nokta, hem de asıl şimdi yazacaklarımdan sonra düşünüldüğünde.
1800 yıllarının ortalarında Dersim dağlarında yaşlıların saçları traşlı ve sakallılar.
Gençler arasında ise ''örgülü'' saç görülmüş.
Şaşırın, şaşırın...
Dersim derken, yanıltıcı olmasın.
Yazar, Yozgat dahil, Çorumdan Urfadakilere kadar ''aynı Dersimliler gibidirler'' diyor.
Qalandari hep biraz Hindu gibi canlanıyordu kafamda, demek Kürdmüş. O zaman, bu Kürd Müslümanlar arasındaki bunca Qalender ve Bektaş isim yaygınlığının sebebi de iyice anlaşılıyor.
Neyse, Hurufiliğe dair İngilizce kitabı buldum, Fadlallahın, bakalım ne yazmış, ondan da aktaracağım bu defa.
Önce pür dikkat bir okuyayım, zaman alacak zira.