Monday 28 February 2022

Bir Pir Sultan Aptal Şiiri ve Analizi

 Pir Sultan Aptal Şiiri,

Şu karşı yaylada göç katar katar
Bir güzel sevdası gözümde tüter
Bu ayrılık bize ölümden beter
Geçti dost kervanı eyleme beni
Bu dörtlüğün her tarafı tartışılır ama kısaca ilk mısrasın da, ''katar katar'' ifadesi ne bakalım...
Şimdi bir Yörük ya da Türkmen yaşlısına ''katar'' desek, '' kim neyi gatıyo la!! ; ne katmış vb.,'' diyebilir. Katmak, bir şeyi bir şeyin içine almak, sokmak, karıştırmaktır. Mesela koçu koyuna katarsın ki, dölleme olsun. Sütün içine su katarsın olur sana uyduruk türünden bir ayran. Konyalı asker arkadaşım bana sormuştu; ''bizi içeri gatmayorlar mı?'' diye. O zaman demek ki davarı da ağıla katarsın bu durumda ve hemşerim de zaten öyle söylüyordu.
Bu katar katar tabiri Arapça, ve 1500 yıllarında mesela bu lisan eğitilerek öğretilmişler bilebilir ve de şiirlerinde, nesirlerde kullanabilirdi elbette. Katar katar, dizi dizi, kervan vb., anlamlarda. İşin gır gırı, son mısrada da benzeri anlamı veren kervan var, o da elbette Kürdçe/Persçe.
Dost ta öyle...
1500 yıllarında da ''yayla da'' değil, ''yaylak ta'' denirdi muhtemelen...
Sevda Arapça...
Göç, Kürdçe/Persçe...
Güzel kelimesi hala meçhul...
Beter Persçe...
Karşı ise Moğolcadır, Türkçe olduğu da iddia ediliyor. Moğolca'da ''saray, bina vb.'' gibi bazı anlamları var.
Fakat her şeye rağmen, gayet anlaşılır dizeler, zira tüm kelimelere aşinayız, değil mi ?
Yabancı kelimeler de pek çok gerçi:-))
Şimdi bu Pir Sultan Aptal ile çağdaş, tanınmış ve Türki dilinde hatıralarını kaleme almış olan meşhur İmparator Babür'ün İngilizceye çevrilmiş eserinde çevirmenin bazen dip notlarda açıklama zarureti duyduğu bazı belirlemeler, kelimeler var, hani kıyaslama babında bir bakalım , mesela:
p.123: ''bahadürlüq aülüsh'' , yani bahadırlık öleş/üleş. Bu tabire dikkat, ''bahadır üleşmesi '' demiyor; '' bahadır+lık öleş''. Bu tabir Moğolcadan geçmeymiş Türkçeye ve Türklere, ve ''şampiyonun ( yarış ve savaşta olmalı), bahadırın payı'' anlamındaymış. Bahadır payını şölen de kılıç darbesiyle kesip alırmış.
Hayatında bu Türkmenler hele kendine Aleviyim diyenler hiç böyle bir tabir, gelenek duymuş, yaşamışlar mı ?
Başka bir tanesi ise , yikit yılang, yani ''yiğit yılang.'' Yiğit tamam da, bu ''yılang'' neyin nesi?
Yalın demek.
Ama dikkat edin, -g si Anadolu Türkçesinde mafiş...
Hadi bunu da boşverin, bu deyim ne anlama geliyor derseniz, hani biz de ''yalın kılıç'' var ya, işte ona benzetilebilir.
Biz de yalın kılıç deyince, sadece kılıç ile anlamına gelir. Oysa Orta Asyalılar da işin içinde yiğit var.
Ve ''çıplak veya silahsız'' yiğit anlamına geliyor.
Ne öğrendik şimdi?
Demek ki Türkçe'de kullanılagelen ''çıplak'' kelimesinin Türkçe olduğu iddiası tartışmalı; ''yalıng'' ya da bizdeki haliyle yalın ise tastamam çıplak, ama silahsız, ama elbisesiz, ve belki de eksiz/köksüz vb. anlamlarına gelen önemli bir kelime.
Gayet güzel, fakat sintaks değişik. Yani Anadolu Türkçesi ve Orta Asyalılar da söz dizimi farklı...
Görünüyor ki, ''yalın yiğit'' bizim Türkçe. Oysa Orta Asyalı '' yiğit yalıng'' diyor.
Bu durumda demek ki Orta Asyalı Türkler 1500 yıllarında ''duru'' Türkçe için Pir Sultan Aptal, Kaygusuz Aptal, bilmem ne Aptalın şiirlerini duymamışlar, yoksa Türkçelerine çeki düzen verirlerdi sanırım!
Hele aşağıya bir dize aldım ki, herhalde rahmetli Pir Sultan Aptal sağ olsaydı, belki bizi hem aydınlatır, hem de dörtlüklerinde kullanıp, kendisine tapan bizim Alevi Kürdlere seslenirdi:-))
- ''qurghan-nıng tashida yangi tam quparıb sala dür''
(kurğannıng taşida yangı tam koparıp sala dur).
Eminim Alevi Türkmenler şıppadak anlarlar bu Türkçeyi:-))
Netice itibariyle bizim Alevi Kürdlere: madem ki siz Alevi Kürdler, bunca ''Alevi Ozan'ın'' neden Türkçe şiir yazdığı ve neden Kürdi lisanlarda yazmadıklarını, üstelik daha da kötüsü, adamların yaşayıp yaşamadıklarını merak etmiyorsunuz, bari kullandıkları Türkçe lisana dikkat edin.

not: bu mesajı iki ay evvel kaleme almışım, 1 Mart 2018