Monday 4 January 2021

Meleke Tawus ve Xızır ile Areman


Üzerine düşünüp taşınıp detaylı ama çok uzun olmayan bir makale yazmak lazım. Ama yine de hemen bir şeyler yazayım dedim. Zira Ali Doghan'la yaptığımız programda kısaca bazı düşüncelerimi açıkladım. Dolayısıyla en azından biraz daha derli toplu belirlemeler bulunan bir kısa yazı hazırlamak gerekti. Elbette yaptığım bu yorumların şimdilik çoğunlukla tuhaf karşılanacağını da tahmin edebiliyorum. Yani Yezidilikle ilgili son tesbiti, okuduğum ve onayladığım, üzerine biraz düşündüğüm şekli ve Re Haq'la kurduğum benzetmeye yönelik olarak.

Eğer detaylandırabilirsem zamanla, çok daha derli toplu bir makale çıkarabilirim. Amacım, konuya ilgi duyanlara yeni bir bakışı tanıtmak, üzerine tartışma açılmasına katkıda bulunmak. Gerçi daha Pir Sultan Aptal'a peygamber veya devrimci lider gözüyle bakanlardan geçilmeyen muhafazakarın muhafazakarı bir ortama farklı düşünebilmelerini sağlamak için mucize bile yetmeyebilir, onun da bilincindeyim elbette.


Daha evvel de düşünmüştüm gerçi Xızır'ın Meleke Tawus'un Re Haq karşılığı olabileceğini ama tam şekillendirememiştim ve o sırada da zaten araştırma rotamı iyice değiştirdim, okul falan derken kaldı, ta ki şu son günlere kadar.


Konuya giriş yaparsak, kısacası, galiba Re Haq, Meleke Tawus kavramını, Budist+Şii Sufilikle iyice muhabbeti arttırınca Xızır'la değiştiriyor. 

Ama ortada tek bir inanç var zaten. Yani Re Haq, Yezidilikten türeme değil. Aynı kök, biri Budist+Şii+Sufi, diğeri Sünni+Sufi görüşlere giriyor zamanla. Gerçi bu anlatacaklarım sadece hipotez , yerine oturmamış ama bu minvalde bakacağım artık.

Ebu Muslim sonrası çıkan ayaklanmalarda Hilafet-Islama karşı alınan büyük yenilgi işin en ağır darbesi. Hele Bavık (838) yenilgisi ise tam yıkım ve Islama geçişler hızlanıyor, Sufilik kapıları açılıyor, o yorum kendisi de gelişiyor, filizleniyor olmalı, pek incelemedim. Bu arada Xaji Bekdeş'i de ihmal etmemek lazım galiba. Zira Mevlana kendisi için ''Müslüman değil'' tesbitinde bulunuyor. Bu arada köylerimiz de Bekdeş ismi de mevcuttu. Eğer kendisinin Xızır figürünü kullandığı tesbit edilirse, Re Haq ismini alacak Kürd inancının kendisinden de bu doğrultuda etkilendiğine hükmederiz. Ayrıca Moğol İlhan Kağan'ı Gazan'ın 1295 de Islama geçişi sonrası ortalıkta çok sayıda bulunan Budistlerin bir kısmının yıkım ve camiye çevrilmekten kurtarılıp, Sufi Xangahlarına dönüştürülen Budist tapınaklarında Sufiliğe iltica edip, görüşlerini yaydıkları da biliniyor. Re Haq üzerinde bunların da elbette etkisi oldu. Gerçi Xızır'la münasebet üzerine düşünmek lazım daha.

Şİmdi gelelim işin esasına: Zerdüşt peygamberin aslında dualist Ormazd- Areman mücadelesine dayalı ve Mani peygamberde daha da net biçimde mevcut bu sistem de, iyilik ile kötülük kaynağı iki yaratıcının hakimiyet mücadelesi var ve elbette bunların çatışmalar en başta da insanların hayatlarını etkiliyor.
Burada evvela tartışmayı çok kısaca Islam üzerinden örnekleyerek başlatıp hemen Zerdüşti-Maniciliğe dönelim

Müslümanlar Allaha hem kendilerine kötülük yapmasın, hem de iyilik yapsın, hem günahlarını affetsin, arkasından bir günah işlediğinde tekrar affetsin ya da kendini kötülükten korusun, ama kendilerine ona buna kötülük yapabilmelerini sağlayacak iyiliği de yapsın diye yalvarırlar.
Zira hem iyilik, hem de kötülük Allahtan gelmektedir. Tabi bu arada Şeytan ne işe yaramaktadır, o da ilginç bir tartışma olabilir elbette.

Zerdüşt peygamber ya da Mani peygamberin iyi-kötü, dualist-çift tanrılı sistemlerinde ise, bazı topluluklar iyi tanrıdan korkmak için bir sebeb görmeyebilirler. Gerçekten de, varlığı iyiliğe endeksli bir yaratıcıya kendinize kötülük yapmaması , günahlarını affetmesi için dua etmenin mantığı da yok.
Zira o bizleri, iblislerin ve kötülüğünden kurtarmak, bizleri kötüye karşı korumak için var.
O zaten kendisine, kurbanlar kesseniz, günde beş değil elli beş defa namaz da kılıp da tam tersine size kötülüğün en berbat türünü yapması için yalvarıp yakarsanız da, size kötülük yapmaz.
O zaman niye ona, yani Ormazd'a tapınalım?
Zaten kendisi iyiliği temsil ediyor, onu teskin etmeye, yatıştırmaya teveccühünü kazanmaya ihtiyacımız yok ki?
Oysa bize kötülük yapan, yapacak olan, her melaneti başımıza saracak biri varsa, o da kaynağını bizzat kötülükten alıp beslenen Areman'ın ta kendisidir.
Hayatımızın tüm akışını düzenleyen de odur.
O zaman biz Areman'a tapınmak, onu gönlünü hoş tutmak için elimizden geleni yapmak zorundayız. Zira kendisi, belki ikna olur da, bizi hem kendi gazabı, hem de diğer iblislerin tasallutundan korur ve gözetir.
İşte bence Yezidi'nin ''Şeytan'a'' tapınması böyle bir yorumun neticesi olmalı. Bir de, arada kullanılan Islami Şeytan tabiri ise açıkça çok zayıf görünüyor, zira Şeytan'ın Areman'a kıyasla hiç bir keramet ve kıymeti harbiyesi yok.
Adına her nasılsa Meleke Tawus ve şahsında enkarne olduğu ve güzelliğiyle meşhur, ama aksine ayakları çirkin Tawuskuşu verilmiş, gerçi bu hususta literatürde epeyi açıklamalar mevcut.

Peki Xızır bunun neresine tıkıştırılacak?

Meleke Tawus'a hem saygı duyulur, hem de korkulur. Zira Yezidiye her an yardımcı olacak da kendisidir, çelme takacak da.
Re haq mensubuna da Xızır bazen, yaşlı bir adam adam bedenine enkarne olup, yardımcı olabilmektedir.
Xızır'a seyahate, cenge gidenin yolunu açık etsin diye dua da edilir aslında. Pekala, dua edildiğine göre, Xızır'ın elinde insanların yollarını açık tutacak, kötülüğe karşı koruyabilecek güç bulunduğuna da inanıyoruz demektir, öyle değil mi?
O zaman da Xızır, insanın gününü hoş tutma yanında, tüm hayatını zindan edebilecek kudrete de sahip olmalı, değil mi?
Mesela yolu açması için dua etmenize rağmen, tanıdığınızın başına bela gelirse, Xade veya Haq suçlanmaz.
Aklımıza bile gelmez, zira biz yolumuzu açık etmesi için Xade veya Haq değil, Xızıra başvuruyoruz. Demek ki ''kudret'' Xızır'da!
Ama öte yandan da, yol kapalı olduğunda, kendisine yalvardığımız halde açık tutmayan Xızır'a da bu arada tek kelime gücenecek laf etmediğimiz gibi, gücenmek ve laf etmek aklımıza dahi gelmez.

Neden mi?
Çünki Yezidi nasıl Meleke Tawus'a gücendiğini gösterecek bir kelime etmeyi dahi asla aklına bile getirmiyorsa, Re Haq/Alevi'de Xızır'a gücendiğini belli edecek laf etmek şöyle dursun, gücenmeyi akıl dahi edemez de, ondan!

Re Haq/Aleviliğin Meleke Tawus, hatta asıl Areman karşılığı Xızır'la bugün tanışmış oldunuz...