Çocukluğumda Anadolu, sonradan 15 yaşında taşındığım Istanbul'da da bu kelimeye rastlamıştım. İşin açığı, İstanbul'da duyduğumda şaşırmadım da değil; zira hep kasabalı ve köylülerin terminolojik dünyalarını süslediğini sanırdım bu kavramın.
Sormuştum da bir kaç defa, teyze-amca pozisyondakiler kelimeyi kullandıkları zaman: '' E oğlum, e yeğenim, buynuzlu-boynuzlu işte! Karısı şöyle, kızı böyle vs vs.''
Yıllar sonra, bulunduğum bir çok ortamda yine duymaya başlamıştım. Düşünüyorum, ''Yahu bu nedir, yani kadın kocasını aldattığında neye binaen bu boynuz metaforu kullanılıyor? Yoksa köy boğaları bir çok inekle çiftleşince mi benzetme yapılıyor, inek boynuzlu olduğu için mi?'' gibi...
Ama akabinde hemen aklıma geliyordu, ''E birader, hayvanlarda evlilik, metres, aldatma vs olmaz ki:-)).''
Sanıyorum buldum kaynağını:
'' For the next attestations, we have to turn to Chinese sources. The Chou-Shu ( written 583-666) reports that Hephtalites ( or White Huns), a possibly İranian people who occupied Bactria and Sogdia in the mid-fifth century were polyandrous; in this country brothers jointly have one wife. İf her husband has no brother , the wife wears a hat with one horn. If her husband has brothers , as many horns as they are added. A later source adds that if a man has no brothers, he would secure another as a sworn-brother, since he would not other wise be able to marry . Presumably this means that local custom was against it because the house hold would not be viable with just a single adult male.''
Kısaca, burada polyandry için verilen misal var. Aynı zamanda birden fazla erkek ya da kadınla birlikte olma geleneği olan polygamy'nin spesifik hali olan, bir kadının birden fazla kocaya aynı anda sahip olması anlamına geliyor polyandry.
Çin kaynaklarına göre 583-666 arası bir nakilde Hephtalite, aynı zamanda da beyaz Hun ismi verilen İrani kavimde, erkek kardeşlerin müşterek bir kadınla beraber olduklarından bahsediliyor. Bu geleneğe göre eğer kadın, evli olduğu erkeğin erkek kardeşi yoksa, kafasına tek boynuzlu bir şapka takıyor. Eğer erkek kardeşler varsa, kaç taneyse, o sayıda boynuzlu şapkayı kafasına geçiriyor kadın.
Daha sonraki bir kaynak ise, eğer bir erkek kardeşi yoksa, erkeğin kendisine bir nevi eskiden Türkçede kan kardeşi denen, buradaki çeviriye uygun da ant kardeşi bulması gerekiyor. Yoksa, geleneğe göre evlenemiyor vs. Muhtemelen tek bir erkekle aile geçiminin pek mümkün olmayacağına inanılıyor.
Bu tür gelenek Tibetlilerde de, Biruni'ye göre İslam öncesi Araplarda da ve bir çok kavimde de görülürmüş. Anadolu ve Kürdistana bu ilginç geleneğin ne zaman ulaştığı ya da anlatıldığına dair en azından benim bir bilgim yok. Araştırma gerektiriyor. Ama Araplar tarafından nakledilmiş olması büyük ihtimal zira meşhur tarihçi Biruni yazmış.
Velhasılı kelam, büyük ihtimalle söylentinin kaynağı yukarıda aktardıklarım olmalı. Hafızalarda bu denli canlı olmasının sebebi de belli zaten...
No comments:
Post a Comment