Kaval Kelimesi,
Nişanyan sözlükte şöyle yazıyor : ~ Ar ḳawwāl قوّال [#ḳwl faˁˁāl mesl.] 1. çok konuşan, geveze, 2. gezgin şarkıcı < Ar ḳāla söyledi.
Evet doğru yazıyor Nişanyan. Kaval aslında ''söyleme''den geliyor. Hani bir müddet evvel Kürdi'de ki ''qal-çağırma'' kelimesinden bahsetmiştik, Arabiden geçme, işte tastamam o kök.
Yalnız Nİşanyan'ın ya da diğer bir Türkolog ya da Türk etimologun bu açıklaması tartışma götürür. Zira problem şu; ''gezgin şarkıcı, çok konuşan, geveze, yok söyledi vs'' ile, şu hani çoban'ın çaldığı flüt'ün ne alakası var ?
Bu etimolojik çalışma alanı, sadece bir evvelki sözlükten aktarma gibi nisbeten kolay aktiviteler değil, arada sırada birazcık ekstra bilgi de gerektirebiliyor işin açığı, tam da bu kelimede olduğu gibi.
Hani Yezidi Kürdler var ya, aha işte onların müzik aletleri eşliğinde ezberde tutularak gizli ilahileri söyleme ''hakkı ve yetkisi'' olan bir dini grup vardır. İşte aynı Arabi kökten gelen kelimeyle bu gruba ''Qewal /Kaval'' ismi verilmiş.
Özelliği de, bu Kaval ismi verilen gruptan bazıları Def/Tef çalarken, bir kısmının da Şibab ismi verilen bir ''flüt '' türü enstruman çalmaları.
İşte Kaval buradan geliyor. Bu Şibab ismi verilen flütü çalan Kaval'ın ismi aynen Türkçe'de kullanılan flüt'e isim olarak verilmiş.
Muhtemelen işleri güçleri Yezidilerden haraç alıp, işkence etmek olan Osmanlı bürokratlarından birilerinin yorumudur.
Bu kelime de, Kürdçeden Türkçeye geçen, ama aslen Arapça kökenli olanlara bir örnek teşkil ediyor. Diğer biri de Şıx tır, Arabi Şeykh'in Kürdçe söylenişi. Bir tane buldum ki, kendim de şaşırdım, başka bir zamana.
No comments:
Post a Comment