Dört yıl önce bugün yazmıştım, oldum olası gündemdir,
Sabahın seher vaktında
Ali'yi gördüm Ali'yi
Eğildim niyaz eyledim
Ali'yi gördüm Ali'yi,
Ufacık bir çocukken radyoda az dinlememiştim bunu. Sesini hiç beğenmediğim bir kadın söylerdi. O zamanlar ''Türkü'' ismi verilen ve Türklerde vaktiyle bulunmayan bu uyduruk kelime üzerinden sosyo-piyasaya sürülen melodiler, ''bilmem ne dolaylarından'' diye tanıtılırdı.
Yarım asır sonra bunun Atatürk zamanı başta Kürdler, tüm yerlilerin melodilerinin çalınması, ve her birine Türkçe söz uydurulması, yani her şeyin Türkleştirilmesi projesinin bir parçası olduğunu ancak anlayabilecektim.
Fakat yukarıda verdiğim dörtlük, çifte asimilasyon ürünü...
Alevi Kürdlerin hali üzerine...
Yazılana göre, yukarıdaki şiir Kul Himmet lakabıyla maruf bir vatandaş ve Pir Sultan Abdal ismiyle Kürdlere yutturulan hayali figürle aynı dönemde yaşayan bir ozana aitmiş !
Aklıma ilk gelen şu; Divriğinin bir köyünde doğup öldüğü yazılan Kul Himmet Üstadım var, asıl ismi İbrahim imiş...
Türkçeyi o zamanlar nerden öğrendiyse ( maşşallahı var aynı Cumhuriyet Türkçesi gibi) esaslı şiirler yazmış!
Yaşamışsa, elbette yazmıştır, ve sazını da çalmıştır Kürd Alevilerin ayinlerinde...
Ama Kürdçe elbette.
Belki de bu adamın şiirlerini Türkçeye çevirdiler.
Ama şiirler Türkçe diline uygun kafiyelerle yazılmış.
Yani belli ki Cumhuriyet dönemi birilerine ısmarlama !
Kürdler hiç sorgulamıyorlar anlaşılan!
Nedense bu meşhur Alevi saz şairleri de hep Türkçe söylüyorlarmış.
500 sene evvel Divriği'de, Dersim'de Antep'te, Maraş'ta niye atalarınız Türkçe dinlesinler, nereden bileceklerdi bu lisanı?
Şİmdi kendine Türkmen diyen Aleviler acaba böylesini, hatta Türkçeyi biliyorlarmıydı?
Üstelik o dönemde Osmanlı, vatandaşları Kürdlerin ne dilini, ne de kimliklerini yasaklamamış...
Kürd Pir, Kürd Ozan-Dengbej mi yoktu?
Ve nihayetinde bu uyduruk figürler üzerinden kadim inancı rehin alarak, Kürd Alevilere Türklük bağlantılı resmi ideolojiyi dayatmış oldular.
Epeyi de etkilenen olmuş.
Bari siz bu vebadan muaf kalanlar, olan biteni sizler daha da donanımlı ve etkili biçimde sorgulasanız , hiç olmazsa yetişen gençlerin en azından bir kısmı bu hastalıktan kurtulma şansına sahip olurlardı.
No comments:
Post a Comment