Thursday, 20 May 2021

Moğollarin Cengiz Sonrası Iran'ı İşgal Sebebi ile Kürdler ve Luristan'da Kürd Hanedanlığı!

 Moğol Mengü Khan 1251 kurultayın'da seçildikten sonra, iki küçük biraderinden Kubilay'ı Çin, Helagü'yü ise İran- yukarı Mezopotamya ve doğal sonuç, Anadolu tarafına gönderiyor.

Bu cümle bize kurultay denilen kurumun Moğollara ait olduğunu söylüyor. Kelime zaten Moğolca. Yani Türklere ait değil, daha doğrusu Türklerde böyle bir geleneksel kurum var mı, idi, bilmiyoruz. Batılı akademisyenler Anadolu'ya ilişkin, çok şeyi Türk yapıyorlar, Menteşe'yi ilan ettikleri gibi. Oysa Cumhuriyetin hemen kuruluşu sonrası Türk milliyetçiliğinin ''tarih masasının'' fahri öğretim üyesi olan meşhur Osmanlı tarihçisi ve Türkten başkasını kabullenmeye bazen niyetli olmamış Paul Wittek bile Menteşe'nin Kürd Emir Bahaedin ya da Bahadır Bey'in oğlu olduğu gerçeğini kabulleniyor kitabında.
Üzerine çalışıyorum, uzun sürüyor bir çok konu var , ama reenkarnasyon vaziyetine girmezsem, bu yıl sonuna kadar sırayla toparlayacaklarım , yayınlayacaklarım olacak.
Devam edelim.
Moğol Khan Mengü kardeşi Helagüye şu talimatı veriyor : '' As for Helagü, his instructions were in the first place to destroy the İsmaili's and demolish their castles and then this task completed, to put down the Kurds and Lurs ; the caliph was to be attacked only if he refused to tender his allegiance.''
- İsmailileri imha etmek, kalelerini yerle bir etmek, sonra da Kürd ve Lurları bastırmak , yani canına okumak. Halife'ye ise, ancak anlaşmaya ( teslim daha doğru) yanaşmaması halinde saldırılması.
Bakın, Moğol Khan açıkça Kürd ve Lurların tepelenmesini istiyor. Ortada ne Pers lafı var, ne Arap, ne meşhur Türkmen/Oğuz , ne Türk, ne şu, ne bu.
İsmaililer kim mi ?
Onun da açıklaması var : ''Al-Baghdadi explicitly says that İsmailis recruited the Kurds of Jibal, and the Khurramis of Babak's region.’’
Meşhur Al-Baghdadi kesinlikle İsmaililer'in Jibal'in Kürdlerini örgütlediklerini söylemiş. Jibal Arapça dağ-dağlık vs ve kasdedilen ise Zagroslar, Media...
O zamanlar epeyi bir Kürd yani.
Peki Babak'ın Khurramileri kim ola acaba ?
Bir tanesinin ismini vereyim toparladığım notlarımdan: ''Babak’s one of famous supporters, may be actually a sponsor, was a Kurd, İsmi al-Kurdi, who was the Lord ( sahib) of the Marand region.''
İsmi al-Kürdi, Marand bölgesinin lordu. Babak'ın en önemli destekçisi. Müslüman değil, bir başka inançtan. Marand ve çevresi 900 yıllarının sonlarına doğu Rawwadi Kürd devletinin hükümranlığındaydı. Tebriz'in ise tamamına yakını Kürd.
Geriye kaldı Lur.
Bu halk için eski zamanlarda Kürd deniyordu. Minorsky dememeye başlayınca, iş değişmiş olmalı. Ben hemen yine kısa bir not düşeyim :''Little Luristan lay west of the R. Dizful, extending nearly to the Plain of Babylonia. Its Dynasty, called Kurshid, [was founded in 1184 by the Kurd Shodja ed-din Khurshid, and existed till Shah-Werdy lost his throne in 1593).''
Küçük Lur , R.Dizful'un batısına doğru, Babylonia düzlüklerine kadar, uzanırmış. Hükümran hanedanın ismi ise Khurshid miş. Ve 1184 yılında bir Kürd tarafından kurulmuş. 1593 te yıkılmış.
Bu Kürd devletini ben de ilgisiz bir kitabı okuyana kadır duymamıştım.
Netice itibariyle Luristan'ın çoğu vaktiyle isterse Kürd olmasın. Fakat buradan çıkan sonuç şu; Moğollar genel olarak, kendileri de tam olarak kimin ne olduğunu bilmeseler de, Kürd göçebe aşiretlerini tüm İran, yukarı Mezopotamya ve Anadolu Kürdistanından biliyorlar.
Moğollara iyi istihbarat verildiği de belli.
Bu arada tam Moğol işgali zamanında bir de Kürd olarak asıl Salahaddin'in oğul, yeğen ve torunlarının bir birilerinin gözünü oyduğu tam altı tane Kürd devleti varmış. Meşhur 19.asır Mongol tarihçisi Sir Henry H. Howorth, Moğollara karşı çıkabilecek tek gücün bu altı Kürd devleti olduğunu yazdıktan sonra , cümlesini şu sözlerle tamamlamıştı. ''Kürdlerin tarihte birleştikleri ne zaman görülmüş ki.''
Yazılacak epeyi bir konu var. Keşke gençlerden tarihle ilgilenenler çıksa, akademik ünvan alsalar ne iyi olurdu. Zamanımızda tarihi hususlarda bilgi tek başına bir anlam ifade etmiyor. Bulgular ve gerçekleri yazmanın yanında, asıl bir de çalışmanın okunması lazım. İşte burada da, bilinenlerin, doğruların görülmesi ve tartışılabilmesi için akademik titr gerekiyor, şart.

No comments:

Post a Comment