Bu konuya daha evvel değindiğimi hatırlıyorum. Ama bizim Türk solcularıyla bunların içi ve periferisinde bulunan Kürdlerin mesajlarını izledikçe, açıklama, slogan ve retoriklerinde yegane tutarlı metodolojileri olan bilgisizlikleri dikkat çekiyor.
Türk sağcısı-şeriatçısı-Atatürkçüsünden bahsetmeye zaten gerek yok, kategori dışılar ve onlara bu sloganlar geleneksel hamasetten ötürü daha fazla uyar, ama bizimkiler bir başka canım, ne de olsa Türklük ideolojisinin her derdine deva bu retoriğin patenti solda bulunuyor.
Velhasıl cemi cümlesi kelimesi kelimesine aynı kelamı sarfediyorlar.
Anti-Emperyalizm!
Kendini Türkler görenler bu sloganı bir veba gibi Kürdlere de bulaştırmışlar. İşin gırgırı Kürdler Türklere ''emperyalist uşakları-işbirlikçi Nato'cu işgalciler vs'', diyeceklerine, kendini Türk görenler Kürdlere emperyalist uşağı diyorlar!
Son zamanlarda anti-emperyalist sentimentin en hoş biçimiyle karşı karşıyayız.
Halklarımız, buğday ve un ithalatına karşı çıkarken müthiş tek yürek bir milli performans sergiliyorlar.
Yabancıya 750 000 ton buğday ithal edilerek para ödeneceğine, yardım yapılsın ve çiftçiler boş bıraktıkları tarlalara buğday eksinlermiş!
Yani Türk çitçiler tarlalarını ekmiyorlarmış!
Yahu bu kendine Türk denilenler bir metre anız-tarla sınırı için adam keser. Mesela ülkede Yörüklere müsaade edilsin, tarlayı boş bırakmak neymiş, üzerindeki Arapça yazılı taşlarını bile tınlamaz, vallahi en başta da evliyaların türbelerini yıkar, yerine buğday-arpa ekerler.
Ortalıkta da bizzat kendi ana babalarını öldüklerinde gömecek mezar yeri gomaz bunlar şart ossung!
750 000 ton buğday, eğer kilosu 50 cent ise 375 milyon dolar yapar.
Ülke buğday üretiminde bu rakamın ne kıymeti olabilir ki?
İslamcı-Türk vatanseveri ve devlet başkanı Tayyip Erdoğanın oğlunun asker arkadaşında vardır bu meblağ artık.
Ama canım şimdi anti-emperyalizm sloganı atmak dururken, Türk solcusu olarak işimiz gücümüz yoktu da dünya buğday borsalarını mı takibedecektik yani!
Bu arada un ise asla ithal edilmezmiş.
Edilmemeliymiş !
Niye ?
Emperyaliste, yabancıya değil, milli sermayeye yardımcı olmalıymışız.
Burada gavurun sermayesi emperyalist, emme velakin Karamanlı Un değirmenci-fabrikatörü Hacı emmi ve ambarında istifli un çuvallarıysa Milli veee bildiniz, elbette anti-emperyalist!
Ben fırın işini biraz bilirim. Bir gün Türk fırın makinası imalatçılarının sergiledikleri malzemelerin fotoğraflarına bakıyordum.
Daha evvel hiç rastlamadığım bir alet gördüm.
Araştırdım, ''un eleme'' makinasıymış!
Düşünebiliyormusunuz, Milli anti-emperyalist değirmenci Hacı emminiz kendisi çuvallamadan evvel otomatik makinalarda elemesi gereken unu, fırıncıya elettiriyor !
Ama boş verin laflarımı.
En azından un ithaline karşı çıkarak, emperyalizme milli bir darbe vurmuş oluyoruz.
Un daha kaliteli olsun, daha düzgün ekmek yiyelim falan önemli değil, yeter ki emperyalizm kahrolsun, yürüyelim arkadaşlar!
No comments:
Post a Comment